27 Kasım 2016 Pazar
DOĞAL VE UCUZ BİR MANTAR ÜRETİMİ
MANTAR ÜRETİMİ İÇİN GEREKLİ BELGELER
Ülkemizde ne iş yaparsak yapalım öncelikle maliye kaydımızın açılmış olması gerekmektedir. Yani vergi levhası almak ilk iştir. Maliyeye kayıt yaptırıp vergi levhasını almayan her iş yeri usulsüzlük yapmış olmaktadır. Ve bunun elbette cezaları vardır. Türkiye de mantar üretimi ve üretimcilerinin ( tahmini - ortalama )% 60 ı kayıt dışı, merdiven altı diye hitap edilen kesimdir.
Bulunduğunuz il - ilçe vergi dairesinden vergi levhanızı almanız demek; ürettiğiniz mantarları faturalı satmanız anlamına gelir. Bir çok otel, restaurant, yemek üreticileri, market ve şarküteriler ve pizza üreticileri aldıkları mantarlar için fatura talep ederler. Vergi levhamız olduğunda toptancı bir şirkete malı dökme olarak satıpta onların üzerinden yukarıda saydığımız işletmelere mal satma zemini ortadan kalkarak direkt çalışma imkanınız olacaktır. Ürününüzü direkt kendiniz pazarladığınızda kazancınız % 40 civarında artmış olacaktır ki bu bir üretici için çok çok ciddi bir kar oranıdır. Bir çok üretici ürünlerini toptancılara direkt ucuza sattığı için daha fazla kar'dan mahrum kalmaktadır. Gözlemlerimizle bu işin toptancılığını yapanlar üreticiler ile neredeyse aynı parayı hatta daha fazlasını kazanabilmektedir. Bu yüzden bu işi yapıyorsak vergi levhamızı alıp fatura kesebilmeliyiz. Ülkemizde bir şahıs şirketi kurulumu 200 tl ile 400 tl arasında değişmektedir. ( mali müşavirler ve noter masrafları küçük değişiklikler gösterebiliyor.)
Ülkemizde hangi ilde hangi ilçede veya köyde olursanız olun bir üretim - alım satım -vs.. yani bir ticaret söz konusu ise o ticaretin yapılacağı mekan için mutlaka bağlı bulunduğu belediyeden iş yeri açma ruhsatı alınmalıdır.
Mantar üretiminde belediyelerin size vereceği belgenin adı ; "Kültür mantarı üretimi" ruhsatıdır. Bu ruhsatı alabilmek için üretim yapılacak yer yani mantarhane çok önemlidir. Bina altı, boş müstakil depo, ahır, açık alana çadır veya sera, bir binanın çatısı vs. Ruhsat alınmak istenen "mekan" ruhsat verilip verilmeyeceğini belirler. Örneğin ; Bir apartmanın bodrum katına istanbul da hiçbir belediye ruhsat vermemektedir. Ama size ait bir kaç katlı bir evin bodrum katına üretim ruhsatı alınabilinmektedir. Müstakil yerlerde ruhsat almak çok daha kolaydır. Ama bu yer bir sanayi sitesinin içinde ise gıda maddesi üretildiği için belediye ve sanayi sitesi yönetimi bu duruma izin vermemektedir.
Köy yerleri veya tarımsal ilçelerde müstakil yerler, ahırlar, depolar mantar üretimine uygun hale getirilip kolaylıkla üretim ruhsatı alınabilinmektedir. Türkiye genelinde belediye ruhsatı için istenilen ücret m2 = 1.5 tl ile 2.5 tl arasında değişmektedir. ( belediyeden belediyeye farklılıklar göstermektedir ) Ruhsata gidildiğinde belediye vergi levhası da isteyecektir.
Bu belgeler marketler, restaurantlar, oteller, pizza üreticiler, vs.. gibi işletmelerde tercih edilmenizi sağlar.
Çünkü bu belgeleri almış bir üretici denetlenmiş - daha profesyonel ürün üreten ve sertifikalı hammaddeler kullanan bir üretim yapıyor demektir. Yurtdışı akreditasyonu da ( 300 usd tutuyor ) yapıldığında ihracat için bu belgeler alıcı ülkeler tarafından yeterli görülmektedir. Bu belgeleri almak için üretimde ; 1 yıllık kayıtlı ve her aşaması takip edilen ve denetlenen bir süreç gerekmektedir. Belge başına 2.000 tl ile 3.000 tl'lik bir masraf söz konusudur.
Ülkemizde şuanda sadece MİGROS marketlerinde istenilen bu belge de iso belgeleri gibi 1 yıllık bir süreç ile denetlenmiş ve takip edilmiş ve sertifikalı hammaddeler ile üretilmiş anlamına gelerek ürünümüzün değerini arttırmaktadır. İtu belgesi olan mantar üreticileri ürünlerini % 50 daha fazla kar oranı ile satabilmektedir.
9 Kasım 2016 Çarşamba
Evinde Mantar Yetiştirip 60 Bin Lira Kazanıyor.
İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'nün Mantarcılığı Geliştirme Projesi kapsamında yetkililerden üretim konusunda bilgi alan Uslu, bir yıl önce İlkadım Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'ndan aldığı 15 bin lira hibeyle mantar üretimine başladı.
ÜRETİMİ SÜREKLİ ARTIYOR
Bodrum katının 180 metrekare olduğunu belirten Uslu, "İlk üretim alanımız 65 metrekareydi. Yıllık üretim kapasitemiz 13 ton civarında ancak bodrumdaki 65 metrekarelik bölümü de faaliyete kattık. Oradan da ilk ürünlerimizi toplamaya başladık. Bu şekilde devam ederse önümüzdeki yıl kalan 50 metrekarelik alanı da üretime geçireceğim." diye konuştu.
HEM ÇOCUKLARINA BAKIYOR HEM DE ÇALIŞIYOR
Uslu, evine ekonomik destek sağladığı için çok mutlu olduğunu ifade ederek, "Artık bir gelirim var, çok mutluyum. Hem çocuklarımın yanındayım hem de iş yapıyorum. Evim de işim de aynı yerde. 2 kız çocuğum var, çocuklarıma çok rahat bakabiliyorum.
Aynı zamanda mantar üretimi yaparak gelir kazanabiliyorum" ifadesini kullandı. Kültür mantarının piyasada çok tutulduğuna işaret eden Uslu, "Yıllık 60 bin lira gelir elde ettim. Satış konusunda sorun yaşamıyorum, toptan alıcılarım var. Üretim zamanı komşularımızı da mantar toplamaya çağırıyorum, onlara da günlük kişi başı 50 lira ücret ödüyorum." şeklinde konuştu.
KOMŞULARI DA DESTEK İSTEDİ
Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü'nün proje koordinatörü Ercan Karaduman, Uslu'ya hem ekonomik hem de teknik destek verdiklerini söyledi. Ev hanımlarının Uslu'yu örnek aldığını belirten Karaduman, "Kadın girişimcimiz sayesinde çevresindeki komşuları da mantar üretimi yapmak için bizden destek istedi. Önümüzdeki aylarda onların da tesis kurmasına yardımcı olacağız. Cennet Hanım, cesareti ve üretimiyle hem evine ekonomik destek hem de çevresine örnek olarak büyük katkı sağladı." değerlendirmesinde bulundu.
19 Ekim 2016 Çarşamba
Genç Çiftçiler Mantar Yetiştiriciliğini Sevdi.
Kadın çiftçiye sulama, iklimlendirme, hijyen konularında mantarhanede uyulması gereken kurallarla ilgili Mantarhane sahibi Zeliha Bozdoğan bu işi severek yaptığını, evden uzaklaşmadan aile bütçesine katkı sağlayabileceğini, pazarlama sıkıntısı yaşamadığını ve talebin artmasından dolayı işletmesini büyütmeyi düşündüğünü söyledi. Osmaniye’de son zamanlarda vatandaşlar tarafından yetiştiriciliğine büyük ilgi duyulan mantarcılık konusunda Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü tarafından da bir kurs açılması planlandığı bildiriliyor.
Osmaniye’de 24-28 Ekim 2016 tarihleri arasında Halk Eğitim Merkezi ile ortak açılacak kursta vatandaşların ihtiyaç duyduğu bilgiler teorik ve uygulamalı olarak aktarılarak kursu başarı ile bitirenlere katılım belgesi verileceği belirtildi. Mantar yetiştiriciliğinin uzmanlık ve hassasiyet isteyen bir konu olduğundan gerekli bilgiye sahip olmadan yetiştiriciliğe başlanmaması gerektiği kaydedildi.
27 Temmuz 2016 Çarşamba
Kestane Mantarı
Muğla Üniversitesi (MÜ) Mantar Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mustafa Işıloğlu, yeni mantarın bilimsel değerinin büyük olduğunu söyledi. Prof. Işıloğlu, MÜ Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halil Solak ve Yrd. Doç. Dr. Hakan Allı ile birlikte keşfettikleri türün çalışmalarını tamamladıklarını ve uluslararası bir dergide yayımlandığını belirtti.
TÜBİTAK tarafından desteklenen araştırma projesi kapsamında Ödemiş’te yapılan arazi çalışmaları neticesinde mantarı, kestane meyvesinin dış kabuğu üzerinde keşfettiklerini anlatan Prof. Işıloğlu, “İngiltere’deki bazı bilimadamlarıyla beraber mantarın üzerinde yaptığımız bir yıllık laboratuvar çalışmaları neticesinde, bunun yeni bir tür olduğuna karar verdik. Kestane meyvesi üzerinde yetiştiği için ismini ‘Marasmius Castaneophilus’ koyduk. Çalışmalarımız, alanında oldukça önemli bir yere sahip olan uluslararası ‘Mycotaxo‘ dergisinde yayımlandı.” dedi.
Mustafa Işıloğlu, buldukları mantarın sonbaharda yetiştiğini, yenmeyen bir cins olduğunu ve ticari değeri bulunmadığını belirterek, bilimsel değerininse çok büyük olduğunu vurguladı.
Shiitake için Tohumluk Misel Üretimi
Buna göre; 300 gr soyulmuş ve dilimlenmiş patates 1.5 lt su içinde bir kapta kaynatılarak haşlanır ve süzülür. Ardından 20 gr dextroz ile 20 gr agar ilave edilip süzüntü 1 lt’ye tamamlanıp pH’sı 6.0-7.0’ye ayarlandıktan sonra tekrar ısıtılarak kaynama noktasında, petri kaplarına doldurularak otoklavda 121°Cde 25-30 dakika sterilize edilir. Sterilizasyon sonrası kaplar steril aşılama kabinine alınarak burada ortamlara soğuduktan sonra ok uçlu bir iğneyle spor aşılaması gerçekleştirilir. Aşılamada kullanılacak 2. bir yol ise doku kültürü yöntemidir. Bu amaçla steril kabine alınan mantar elle koparılarak ikiye ayrılır ve iç dokudan alınan 0.5 xl.O cm ebadındaki bir parça yine petri kaplarındaki ortamlara aşılanır. Aşılama sonrası kültürler 24 °C deki iklim dolabında inkübasyona tabi tutulur ve yaklaşık 2-3 gün sonra sporlarda çimlenme başlar, 7 ile 9 cm çapındaki petrilerde gelişme 20-25 günde tamamlanmaktadır ve süre sonunda besin ortamının üzeri pamuk gibi Shiitake nin miselleriyle kaplanır.
Tohumluk Miselin Hazırlanması Yukarıda açıklanan şekilde hazırlanan miseller doğrudan üretimde kullanılamaz. Bunun en önemli nedeni ağar maddesinin çok pahalı oluşunun yanında, agarlı ortamın yetiştirme ortamlarına ekimi sırasında enfeksiyon riskinin daha yüksek oluşudur. Shiitake mantarının tohumluk misellerinin hazırlanmasında sardırma materyali olarak daha çok dal parçaları, talaş ile buğday, çavdar, darı gibi hububatların danelerinden yararlanılmaktadır. Tanegoma adı verilen ve meşe, kavak gibi ağaçların dallarından 1-1.5 cm çapında, 1.5-2.0 cm uzunluğunda çubuk şeklinde kesilen dal parçalarıyla talaş ortamı kültür kütüklerinin, hububat danelerinden hazırlanan miselleri ise sentetik ortamların aşılanmasında kullanılmaktadır. Dal parçalarının sterilizasyondan 1 gün önce suda bırakılması nem düzeylerinin artması bakımından varalı olacaktır. Kültür kütüklerinde talaş miseli tercih etmenin nedeni, hububat danelerine sardırılmış miselle yapılan aşılama sonrası karınca ve böcek gibi zararlıların hububatı yemesi ve aşılamanın etkinliğinin ortadan kalkmasından ileri gelmektedir. ‘ Talaş miseli hazırlamada pratik olarak 4/5 meşe talaşı+ 1/5 buğday kepeği kullanılabilir. Kuru kuruya iyice karıştırılan maddenin pH durumuna göre gerekli kireç ilavesi yapıldıktan sonra nem oranı % 60-65’e çıkarılmalıdır. Karışım; talaşın suyunu 1-2 saat emmesini sağladıktan sonra kullanılmalıdır. Dane miselin hazırlanmasında ise, işletmenin ihtiyacına göre değişmekle beraber burada 10 kg’lık bir miktar esas alınmıştır. Buna göre bir kaynatma kazanında 15 lt su kaynadıktan sonra 10 kg buğday haşlanır. Buğdayın haşlanma miktarı az olmamalı, ancak aşırı kaynatılmayla da buğdaylar patlatılmamalıdır. En iyi kaynatma süresi buğdayın yemeklik patates haşlanmasında olduğu gibi kabuklarının soyulmayıp ancak iç kıvamının yenecek hale geldiği zaman kadardır. Bu şekilde haşlanan buğday bir elekte süzülür ve içerisine kireçle çamurlaşmayı önlemek için 1-2 kg alçı ilave edilir.
Yukarıda açıklanan şekilde hazırlanan her üç materyal de 1-1.5 lt’lik cam şişe veya kavanozlara ya da polipropilen torbalara 2/3 oranında doldurulup ağızları pamukla mühürlendikten sonra otoklavda 1.5-2 saat sterilize edilir. Sterilizasyon sonrası şişeler steril aşılama kabinine getirilir. Burada UV ışığı altında 1 gün bekletildikten sonra daha önce hazırlanmış saf kültürlerden alınan yaklaşık 1-1.5 cm’lik misel gelişmiş agar parçaları şişelerin ağzı hafifçe açılarak ortamlara aşılanır. Her bir şişeye iki kültür aşılama, misellerin kısa sürede sarması bakımından daha iyidir. Aşılanması tamamlanan şişeler 24°Cdeki iklim dolabı veya odasında inkübasyona tabi tutulur ve şişe büyüklüğü ile kullanılan ortamın miktarına bağlı olarak 20-30 gün içerisinde miseller tamamen gelişecektir. Bu şekilde hazırlanan ortamlar ” ana kültür ” (tane misel için) adını almakta, yetiştirme ortamlarının direkt aşılanmasında kullanılabilmesine rağmen içinde bulunan agar nedeniyle pahalıya satılmakta, aslında ana kültürler yeni tohumların üretilmesinde yer almaktadır. Bir ana kültür şişesinden 50-60 yeni şişe aşılanabilmekte, bu aşılanan şişeler de yine ana kültür gibi değerlendirilerek, aşılandığında 2500-3000 adet yeni tohumluk misel şişesi hazırlanabilmektedir. Ancak, sürekli alt kültür yapma misellerde dejenerasyon olması sebebiyle de tercih edilmemeli, 3-4 alt kültürden sonra yeni saf kültürlerle çalışılmalıdır. Shiitake tohumluk miselleri hemen kullanılmayacaksa +4°C’de buzdolabı koşullarında saklanmalıdır. Saklama süresi 3-4 aydır ve bu sürenin sonunda hububat danelerinde yumuşamaya paralel olarak misellerde yaşlanma görülecek ve tohumlar elden çıkacaktır. Sırasıyla talaş misel ile odun parçalarındaki misellerin saklanma süresi biraz daha uzundur. Saf kültürlerde +4°C’de muhafaza edilmelidir. Cam tüplerde hazırlanan ortamların petri kaplarında hazırlanan ortamlara oranla dayanımları daha uzun olup, petri kaplarının etrafı plastik filmle çevrilse bile içinde bulunan besi yerlerinin zamanla kuruması nedeniyle bu saf kültürlerden de zamanla alt kültür yapmak faydalı olacaktır.
26 Temmuz 2016 Salı
Genç Çiftçi Sonuçları Açıklandı
22 Haziran 2016 Çarşamba
İstiridye Mantarı Nereye Pazarlanır?
Bunlardan bazıları;
– Semt pazarları
– Marketler
– Restaurantlar
– Oteller
– Fast Food zincirleri
– Pizza üretimi
– Donmuş gıda sektörü
– Catering şirketleri
– Manavlar
– Sebze halleri
Yukarıda belirtilen tüm sektörlere ürün satış bedeli 6-15 tl/kg arasında değişkenlik göstermektedir. Bu sektör dallarından birinde veya birkaçında kendinize alıcı bulduğunuz zaman, belirtilen günlerde kendilerine düzenli olarak taze mantar temin etmeniz gerekmektedir. Ürün kalitesi bu aşamada çok önem taşır. Sağlıklı ve temiz mantar ürettiğiniz zaman bu sektör dallarından büyük bir kısmıyla çalışma imkanı yakalarsınız. Sonuçta işini iyi yapan insanların alıcı bulması zor değildir.
16 Haziran 2016 Perşembe
MANTARIN FAYDALARI
Bizim mantar olarak topladıklarımız mantarın meyveleridir. Mantar esas olarak yer altında yada kütük veya benzerlerinin içinde yaşayan ince iplikciklerden oluşur (miselyum). Miselyum çoğu kez bir yıldan uzun ömürlüdür. Ancak meyvelerinin çoğu birkaç gün/hafta ömürlü olurlar.
Yararları Nelerdir:
Tüm dünya üzerinde binlerce çeşidi bulunan mantar besin değeri yüksek bir gıdadır. Özellikle protein ve demir bakımından oldukça zengin bir besin olan mantarda, A, B, P, D ve K vitaminleri ile kalsiyum, potasyum ve fosfor da bulunmaktadır. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Bedensel ve zihinsel gelişimi destekler. Mantar bol protein içerir fakat yağ oranı çok düşüktür. Bu sebeple diyet menülerinde sıklıkla kullanılır.
19 Ekim 2014 Pazar
Organik Tarım Konferansı
Dünya'da iklim değişikliklerinden dolayı doğal afetler, kuraklık, seller, biyo çeşitliliğin azalması gibi tehlikeler hızla günümüzün gerçekleri olmakta. Bu süratle değişimin gerisinde kaldığı düşünülen organik tarımsal üretim standartları, ön konferanslarda tartışılacak, bir manifesto hazırlanarak kongreye ibraz edilecek. Gıdayla alakalı önemli 50 kuruluş, yaklaşık on başlıkta pazarladan üretime kadar ilaçsız ve Hormonsuz gıdaya ulaşma konusunda STK'ların yapabileceği girişimler üzerine bir çalışma hazırlayarak, hükümetlere sunacaklar.
Binden fazla delegenin katılımıyla kongre boyunca düzenlenecek tüm faaliyetlerin doğaya verdiği zararı en asgariye indirgemek ve düzenlenecek diğer kongrelere örnek olmak amacıyla, sunulacak tüm yemekler ve meyve suları, ülkemizde üretilen organik ürünlerden seçilecek. Kongrenin karbon ayak izi de sıfırlanacak. Bu hesaplama Uluslararası uçuşları, konaklanacak gün sayısını, kongreye bağlı yapılacak turları, basılı materyalleri ve kongre merkezinin kullanımı da hesaplanarak, kongrenin karbon ayak izi çıkarılacak. Bu bağlamda karbonu sıfırlamak üzere, anlaşmalı kompost üretim şirketlerinden biriyle çalışılarak, çıkan karbonun atmosferden geri çekilmesine katkıda bulunulacak. Kompost, normal şartlarda çöpe giden ve iklim değişikliğine yol açan en önemli organik atıkları gübreye dönüştürerek atmosfere metan gazı salınımını engelliyor.
Dünya var olan toplam tarım alanlarının 37 milyon hektardan fazlasında artık organik tarım yapılmakta. 162 ülke üzerinde organik tarım yapan 1,8 milyon çiftçi mevcut. Türkiye’de ise halen bu rakam 61 bin çiftçi olarak 461 bin 395 hektar alanda 1,62 milyon tonluk organik tarım yapmakta.
Bu durumda, Türkiye nüfusunun tamamını organik gıdayla beslemek mümkün olabilir mi? Bu soruya cevap verirken, önemli bir araştırmanın bulgularından faydalanmak gerekiyor, Bilgi Üniversitesi’nden Yonca Demir ve Bulut Aslan, uzun süredir bu konu üzerinde çalışıyorlar. Vardıkları sonuç ise şöyle: Evet, kesinlikle bu mümkün. Değerlendirdikleri matematiksel formülden alınan sonuca göre, her bireye 2300 kalori, 94 gr. protein, 58 gr. yağ ve 371 gr. karbonhidratlık bitkisel bir liste verilecek şekilde tüm Türkiye nüfusunu organik tarım ürünleriyle beslemek mümkün olmakta. Formülde, Türkiye’deki ekilebilir alanların sadece yarısını kullanmak yeterli olmuş, meralar ise hayvansal üretim için hesaplanmış. Tespitleri ise şöyle: “İnsan beslenmesinde hayvansal ürünler ile birlikte kişi başı 2300 kalorilik bir mönü aşırı besleyici, aslında daha düşük kalorili bir mönü de yeterli olacaktır, bu durumda daha fazla artan alana sebeb olacak, bunların bir kısmı Hayvansal yemlik üretimine ayrılacak bir kısmı ise ihracata yönelik üretim yapılacak.”
Araştırmalarında, toplam 108 farklı ürüne eşdeğerde bakliyat, sebze, tahıl, meyve, yeşillik ve zeytin olmak üzere altı ürün hesaplanmış. Bölgesel nüfus, ekilebilir alan ve bitkisel üretim istatistikleri kullanılarak verim bilgisine elde edilmiş. Formülün sonuçları, hangi bölgede hangi üründen ne kadar ekilmesi gerektiğini, kendine yetmeyen bir bölge mevcut ise, diğer üretim fazlası olan bölgelerden ne kadar ürün sevk edileceği de belirtiliyor. Türkiye’nin tamamen organik tarıma geçmesi durumunda ihracata ayrılmış olan 12,7 milyon hektar alandan da birim fiyatı çok daha yüksek organik gıda üretilebilecek. Sonuç da tamamen organik tarım yapan bir Türkiye, hem vatandaşını daha sağlıklı bir şekilde besleyebilecek hem de daha değerli ihraç ürünleri üretecek.
Bu araştırmada kültürel ortamda yetiştirilebilen birçok mantar çok önemli yer tutmaktadır. Zira mantarları organik Üretmek çok daha kolay ve zahmetsiz olmaktadır. Sadece gıda olarak tüketimine endekslenmeden ilaç, gıda takviyesi olarak da bir çok mantar kullanılmaktadır. Bu durum her ne kadar ülkemizde pek kabul görmesede diğer birçok ülkede kullanılmaya başlandı. Istiridye mantarı kültürel ortamda yetiştirme şartları bilinen ender lezzetli mantarlardan bir tanesidir. Bu mantar türü günümüzde birçok üretici tarafından yetiştirilmeye başlanmış olmakla birlikte gün geçtikçe yaygınlık kazanmaktadır.
Gelecek organik tarımsal ürünlerin Üretiminde.
Trüf Mantarı
Gen Maksatlı Bahçelerden Tohum Elde Edilecek
Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, tabii trüf mantarı alanlarının tespit edilerek “Doğal Trüf mantar Ormanı”na dönüştürüleceğini, uygun olan orman içi alanlarda da “Suni Trüf mantarı Ormanları” tesis etme çalışmalarına başlandı.
Bu konuda 16 ilde uygulanacak eylem planı doğrultusunda 238 hektar alanda yapay trüf mantarı ormanı oluşturulmaya çalışılacağını açıklayacan Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Trüf mantarı Eylem planı çerçevesinde ülkemizde 17 gen maksatlı Trüf yetiştirme bahçesi oluşturulacak. Bu gen maksatlı oluşturulacak bahçelerden elde edilen Trüf mantarı tohumları ile bu mantar çeşidinin daha yaygın hale getirilmesi sağlanacak. Ayrıca 2 milyon 416 bin lira yatırım sermayesine sahip eylem planı çerçevesinde, 3 bin 480 kişiye trüf mantarı yetiştiriciliği konusunda eğitimler verileceğinin müjdesini de verdi.
Eylem planının hayata geçirilmesi ile birlikte Ülkemizde tabii olarak yetişen trüf türlerinin tespit edilerek coğrafik dağılımı ve haritalamasının yapılacağını da belirten Prof. Dr. Eroğlu, “Halkımıza Trüf mantarı toplayıcılığı kursu verilerek trüf mantarlarının rastgele toplanmasının önüne geçilerek bu biyolojik zenginliği korumaya çalışacağız” dedi.
Kırsal Kesimlere İstihdam İmkanı
Trüf mantarı eylem Planı’nın hayata geçirilmesi ile Odun Dışı Orman Ürünü olarak tabii trüf türlerinin toplanmasıyla beraber trüf pazarının oluşması, teşviki ve özel ağaçlandırmanın arttırılması ile kırsal kesimde yaşayan vatandaşlarımıza yeni istihdam sağlanabilecek ve yeni gelir kapıları oluşturulabilecek.
Ülkemizin önemli biyolojik zenginliğinden biri olan trüf mantarı türlerinin toplanması sırasında yapılacak hatalar azaltılarak tabiatın dengesinin ve biyolojik çeşitliliğin korunması sağlanacak.
Trüf İhtiyacı İç Kaynaklardan Sağlanacak
Trüf Mantarcı eylem planıyla Türkiye’de doğal olarak yetişen trüf mantarlarının tanıtılarak, ülkemiz mutfak kültürüne girmesi sağlanacak. Yurt dışından ithal edilen bu mantar çeşidinin Türkiye'den temin edilmesi ile ülke ekonomisine fayda sağlanacak. Ayrıca bu eylem planıyla ekoturizme de katkı sağlana bilir.
Bazı Türleri 2 Bin Avroya Alıcı Buluyor
Ülkemizin doğal yer altı hazinelerinden olan trüf mantarı, kokusu ve benzersiz aromasından dolayı çok eski zamanlardan beri mutfak kültürlerinde ayrıcalıklı bir yere sahip ve önemli bir yer tutuyor. Parfümeri sanayinde çok büyük bir öneme sahiptir. Dünyada tabii orman alanlarından toplanan trüf mantar miktarı her geçen gün azalmasına rağmen taleb her geçen gün artmasından dolayı trüf mantar fiyatları da oldukça yüksek.
Toprak altında yetişen ve ülkemizde neredeyse hiç tanınmayan, Avrupa ve Amerika gibi zengin ülkelerde ve bütün dünyada gıdadan kozmetiğe kadar geniş bir ürün yelpazesinde kullanılan trüf mantarının kilogramı, Avrupa’da 2 bin Avroya kadar alıcı buluyor.