9 Kasım 2016 Çarşamba

Evinde Mantar Yetiştirip 60 Bin Lira Kazanıyor.

Cennet Kaya Uslu(SAMSUN),  evinin bodrum katında yıllık 13 ton kültür mantarı üreterek, 60 bin liraya yakın gelir sağlıyor.   Bir yılda 13 ton üretim yaparak yaklaşık 60 bin lira gelir sağlayan Uslu, üretim dönemlerinde komşularını da istihdam ediyor. Uslu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, evinin altında atıl vaziyetteki bodrum katını mantar üretim tesisi haline dönüştürdüğünü söyledi. 

15 BİN LİRA HİBEYLE BAŞLADI.
İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'nün Mantarcılığı Geliştirme Projesi kapsamında yetkililerden üretim konusunda bilgi alan Uslu, bir yıl önce İlkadım Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'ndan aldığı 15 bin lira hibeyle mantar üretimine başladı.


ÜRETİMİ SÜREKLİ ARTIYOR
Bodrum katının 180 metrekare olduğunu belirten Uslu, "İlk üretim alanımız 65 metrekareydi. Yıllık üretim kapasitemiz 13 ton civarında ancak bodrumdaki 65 metrekarelik bölümü de faaliyete kattık. Oradan da ilk ürünlerimizi toplamaya başladık. Bu şekilde devam ederse önümüzdeki yıl kalan 50 metrekarelik alanı da üretime geçireceğim." diye konuştu.

HEM ÇOCUKLARINA BAKIYOR HEM DE ÇALIŞIYOR
Uslu, evine ekonomik destek sağladığı için çok mutlu olduğunu ifade ederek, "Artık bir gelirim var, çok mutluyum. Hem çocuklarımın yanındayım hem de iş yapıyorum. Evim de işim de aynı yerde. 2 kız çocuğum var, çocuklarıma çok rahat bakabiliyorum.
YILLIK GELİRİ 60 BİN LİRA
Aynı zamanda mantar üretimi yaparak gelir kazanabiliyorum" ifadesini kullandı. Kültür mantarının piyasada çok tutulduğuna işaret eden Uslu, "Yıllık 60 bin lira gelir elde ettim. Satış konusunda sorun yaşamıyorum, toptan alıcılarım var. Üretim zamanı komşularımızı da mantar toplamaya çağırıyorum, onlara da günlük kişi başı 50 lira ücret ödüyorum." şeklinde konuştu.

KOMŞULARI DA DESTEK İSTEDİ
Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü'nün proje koordinatörü Ercan Karaduman, Uslu'ya hem ekonomik hem de teknik destek verdiklerini söyledi. Ev hanımlarının Uslu'yu örnek aldığını belirten Karaduman, "Kadın girişimcimiz sayesinde çevresindeki komşuları da mantar üretimi yapmak için bizden destek istedi. Önümüzdeki aylarda onların da tesis kurmasına yardımcı olacağız. Cennet Hanım, cesareti ve üretimiyle hem evine ekonomik destek hem de çevresine örnek olarak büyük katkı sağladı." değerlendirmesinde bulundu.

24 Ekim 2016 Pazartesi

İşçiliği bırakıp mantar üreticisi oldu.

Günümüzde artık birçok insan kendi işini kurmaya başladı. SAMSUN'un Atakum İlçesi'nde 27 yaşındaki Yunus İpekçioğlu, bir tanıdığının tavsiyesi üzerine yüksek gerilim hattı işçiliğini bırakıp eski bir ahırda istiridye mantarı üretmeye başladı. İpekçioğlu, 1 yılda yaklaşık 10 ton istiridye mantarı üretti.
Samsun'un Atakum İlçesi Kayagüney Mahallesi'nde oturan ve yüksek gerilim hattında işçi olarak çalışan, bekar Yunus İpekçioğlu, bir tanıdığının tavsiyesi üzerine 1 yıl önce istiridye mantarı üretmeye karar verdi. 60 metrekarelik eski bir ahıra içinde talaş olan mantar kompostolarını hazırlayan İpekçioğlu, mantar üretimine başladı. Başarılı olmasının ardından yüksek gerilim hattı işçiliğini bıraktı. İpekçioğlu, 1 yılda yaklaşık 10 ton mantar ürettiğini belirterek şöyle dedi:
"1 ay kuluçka, 1 ay da sarım dönemi oluyor. Ondan sonra hasadı topluyoruz. Mesela koparttığımız mantardan,15 gün sonra yeniden üretim yapabiliyoruz. Ortalama bir hasat döneminde 1.5 ton mantar alıyoruz. İstiridye mantarının toptan satışının kilosu 7-8 liradan, perakende de kilosu 10 liradan satılıyor. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Ümit Serdar hocamızın tavsiyesiyle bu işe başladım. 60 metrekare bir alan için bana yaklaşık 12 bin TL maaliyeti oldu." İpekçioğlu, ürettikleri mantarı genellikle otellere sattıklarını ve toptancılar aracılığıyla İstanbul'a gönderdiklerini dile getirdi.



19 Ekim 2016 Çarşamba

Genç Çiftçiler Mantar Yetiştiriciliğini Sevdi.

Ülkemizde mantar yetiştiriciliği oldukça yaygın olmasına rağmen belirli bir sermayesi olmayan yetiştirici adayları yetiştircilik yapamayorlardı.  TC Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından sunalan genç çifti projesi ülkemizde işsiz gençleri oldukça sevindirdi. Osmaniye’nin Merkez Akyar Köyünde Genç kadın çiftçi 100 metrekarelik alanda mantar yetiştirmeye başladı. Osmaniye’nin Merkez Akyar Köyünde Genç Çiftçi Hibe Projesinden faydalanarak 100 metrekare alanda mantar yetiştirmeye başlayan Genç Kadın Çiftçimiz Zeliha Bozdoğan mantar hasadına başladı. Eylül ayının başında 2 odada toplam 700 kompost katılarak üretime başlanan mantarhanede konusunda uzman teknik ekipler tarafından bakım uygulamaları ve hasat konusunda bilgi verildi.

Kadın çiftçiye sulama, iklimlendirme, hijyen konularında mantarhanede uyulması gereken kurallarla ilgili Mantarhane sahibi Zeliha Bozdoğan bu işi severek yaptığını, evden uzaklaşmadan aile bütçesine katkı sağlayabileceğini, pazarlama sıkıntısı yaşamadığını ve talebin artmasından dolayı işletmesini büyütmeyi düşündüğünü söyledi. Osmaniye’de son zamanlarda vatandaşlar tarafından yetiştiriciliğine büyük ilgi duyulan mantarcılık konusunda Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü tarafından da bir kurs açılması planlandığı bildiriliyor.

Osmaniye’de 24-28 Ekim 2016 tarihleri arasında Halk Eğitim Merkezi ile ortak açılacak kursta vatandaşların ihtiyaç duyduğu bilgiler teorik ve uygulamalı olarak aktarılarak kursu başarı ile bitirenlere katılım belgesi verileceği belirtildi. Mantar yetiştiriciliğinin uzmanlık ve hassasiyet isteyen bir konu olduğundan gerekli bilgiye sahip olmadan yetiştiriciliğe başlanmaması gerektiği kaydedildi.
KAYNAK: MEDYA GAZETE

29 Eylül 2016 Perşembe

MANTAR MİSELİ NASIL ÇOĞALTILIR?

Eğer bir mantar üreticisi iseniz ilk miseli dışarıdan almak zorundasınız. Size aldığınız miseli nasıl çoğaltacağınızı anlatmak istiyorum.
GEREKLİ MALZEMELERİki kiloluk şeffaf poşet
1 kg buğday
100 gr misel
Buğdayımızı bütün çöplerini ayıklayarak haşlıyoruz, haşlanan buğdayımızı soğutuyoruz ve elimizden geldiğince suyundan arındırıyoruz. Haşlanan buğdayımızı 5 e bölüp 1 paçasını poşetimizin alt kısmına yayıp üstüne kenarlara gelecek şekilde 25 gr misel koyup üstüne tekrar buğdayın ayırdığımız ikinci kısmını poşete serin üstüne yine kenarlara gelecek şekilde 25 gr miseli dizin bu işlemi en üstte buğday kalacak gibi bitirin.
Dizilim aşağıdaki gibi olmalıdır
200 gr buğday
25 gr misel
200 gr buğday
25 gr misel
200 gr buğday
25 gr misel
200 gr buğday
25 gr misel
200 gr buğday
Poşetin ağzını iyice bağlayın ve altından ve yanlarından temiz bir toplu iğne ile altından 5 delik , 4 yanıdan da 4 er delik olacak gibi delin bir yoğurt kabının içine iki üç kat kağıt havlu serip bu poşeti bunun içine koyun 20 -25 derece oda sıcaklığında 10- 15 gün durunca poşetin içindeki buğdayların beyazladığını göreceksiniz artık bu poşetteki buğdaylarda misel olmuştur. Bunlarla daha önceki yazımızdaki gibi istiridye mantarı yetiştirebilirsiniz .


1 Ağustos 2016 Pazartesi

Bal Mantarı

Latince adıyla Armillaria genus olarak bilinen ve ülkemizde sadece mantar yetiştiricilerinin bildiği ama yetiştiricilerin nasıl yetiştirilir hakkında bir bilgi sahibi olmadıkları bal mantarı sınıfına dahil birçok mantar türü bulunuyor. Bilim insanlarının son yıllarda ne kadar geniş alana yayılabildiğini keşfettikleri bal mantarı, artık dünyanın en büyük canlı organizması olarak  kabul ediliyor. 4 kilometre çapında bir alana yayılan bal mantarı, yoğunlukla ABD’nin Oregon bölgesinde Blue Mountains dağlarında bulunuyor. Bu mantarlar koloni oluşturarak etraflarındaki ağaçları ve odunsu bitkileri öldürüyor.

Yer üstünde görülen sarımsı kahverengimsi topaklar aslında çok daha büyük organizmaların meyvesi. Yer altında ise siyah ayakkabı bağı şeklinde uzantılar, üzerine yerleşip beslenecekleri yeni bitkiler bulmak için geniş bir alanda ağ oluşturuyorlar. 1998’de ABD Orman Hizmetleri’nden bir ekip, Oregon’un doğusunda Malheur Milli Parkı’ndaki ağaçların neden kuruduğunu araştırmaya koyuldu. Kuruyan ağaçlardan alınan örnekler hemen hemen hepsinin bal mantarı istilasına uğradığını gösterdi. Bu sınıfa ait mantarlar genetik olarak benzer olduğu için birleşip bir tek gövde oluşturabildikleri görüldü. Kuruyan 112 ağacın 61’inde bulunan mantarların aynı organizmadan yayıldığı ve bu mantarların 1900 ila 8650 yaşında olduğu tespit edildi.

Tirmit Mantarı

Tirmik mantarı ağaç meşçerelerinde özellikle kayın ormanlarında ve sınırlarında, bazen çam meşçerelerinde gelişir. Gençken yumuşak, beyaz, olgunlukta sünger gibi, katı ve açık sarıdır, daha sonra yavaş yavaş kahverengi lekelilik kazanır. Şapka ile aynı renkte veya birazcık daha açık, şapka tarafındaki birkaç santimetrelik kısımda sarımsı, diğer kısımlarında kırmızımtırak kahverengi renktedir.

Şapka
5-15 cm kadar büyüklükte, kuru ve et gibidir, hiçbir zaman yapışkan olmaz. Gençken yarım küre şeklinde tümsek olup olgunlaşınca açılır ve derin olmayan huni şekline dönüşür, üst tarafı düzensiz, dalgalı gibi bir hal alır. Kenarı başlangıçta içeri kıvrıktır, daha sonra düzensiz olarak dalgalı olur. Gençken sarımtırak kahverengi olgunlaşınca kırmızımsı kahverengi olan mantarın iki formu vardır: Kırmızı kahverengi tipi, iğne yapraklı ağaç ve kayın ormanlarında yosunlar arasında gelişir, ateş sarısı tipi yalnızca kayın ve meşe ormanlarında bulunur.

Lameller
Gençken sarımsı beyaz turuncu, olgunlaşınca sarı açık kahverengidir, dokunulduğunda kahverengi olur. Bol miktarda beyaz sıvıya sahiptir. Oldukça sık olup sap üzerinde az olarak aşağı devam eder.

Sap
12 cm kadar uzunlukta ve oldukça kalın, sağlamdır. Mum gibi bir örtüsü vardır. Şapka ile aynı renkte veya birazcık daha açık, şapka tarafındaki birkaç santimetrelik kısımda sarımsı, diğer kısımlarında kırmızımtırak kahverengi renktedir.


Etli Kısım
Gençken yumuşak, beyaz, olgunlukta sünger gibi, katı ve açık sarıdır, daha sonra yavaş yavaş kahverengi lekelilik kazanır.

Spor İzi

Çok açık kırmızımtırak sarıdır. Yetişme Yeri ve Zamanı Temmuz ve Eylül arasında yapraklı ağaç meşçerelerinde bilhassa kayın ormanlarında ve sınırlarında, bazen çam meşçerelerinde gelişir. Badem gibi latif tadı, balık gibi kokusu vardır. Kolay tanınabilen bir mantardır, bilhassa bol miktarda çıkarılan beyaz sıvısı ile iyi ayırt edilebilir, bu sıvı çok lezzetlidir, renk değiştirmez ve balık kokusundadır. Taze mantar kesildiği zaman bol miktarda beyaz sıvısı akar, halbuki kuru ve yaşlı numunelerde bu özellik yoktur, yani yaşlı mantar numuneleri beyaz sıvıdan yoksundur.

Salamura edilmiş balık gibi olan kokusu, mantar numuneleri öldükçe artar. Yenilebilen iyi bir mantardır, hatta çiğ olarak bile emniyetle yenebilir. Tuzlanıp baharatla muamele edildiği, sıcak yağda kızartıldığı zaman çok lezzetli olur. Kızartılırken lamelleri yukarı gelecek şekilde tavaya konulmalıdır. Çorbalar için de iyidir. Bununla beraber, tadı çok acı olan ve şapkasının ortasında konik bir çıkıntı bulunan Lactarius rufus ile karıştırılmamalıdır, bu mantar zehirli değildir fakat yenmesi lezzet bakımından tavsiye edilmez. Bir lezzet denemesi yapmak üzere latif olduğundan emin olmak için küçük bir parça çiğ olarak tadılabilir.



Çörek Mantarı

Bu yazımızda sizlere daha ülkemizde rastlamadığımız ve dolayısı ile mutfaklarımızda görmediğimiz çörek mantarını tanıtacağız. Çörek Mantarı (Boletus edulis), Boletaceae familyasındandır. Bolet latincede “üstün mantar”, edulis’te “yenebilen” anlamındadır. En beğenilen mantarlardan biridir. Ülkemizde henüz yetiştiriciliği yapılamayan bu mantar türü, özellikle Fransa mutfağında çok kullanılmaktadır.

Bolet Mantarının Yetişme Yeri ve Zamanı
Hazirandan Ağustosa ve Eylülden Kasıma kadar yapraklı ağaçlardan meşe, huş, bilhassa kayın, iğne yapraklılardan çam, bilhassa genç ladin meşçereleri altında ve çevresinde, oldukça asit karakterde topraklarda, ormandaki yol kenarlarında, orman sınırı boyunca, yaprak çürüntüsü üzerinde ekseriyetle çok sayıda bazen tek tek görülür. Hoş kokusu ve fındık gibi, mülayim, hoş ve lezzetli tadı ile yenilebilen en iyi mantarlardan biridir. Kurutularak veya yağ içinde saklanabilir.
Bolet Mantarı, akşam hava karardığında büyüme sürecine girer ve sabah güneş doğduğunda büyümesi durur. Bu mantar ortalama sekiz saatte büyür, bu gün kesim yapılan yerde yarın sabah tekrar yetişir. Boletlerin büyümesinde Ay’ın etkisi büyüktür. Ay’ın ilk ay döneminde başlarlar büyümeye, dolunayda en büyük hallerine gelirler.

27 Temmuz 2016 Çarşamba

Kestane Mantarı

Kestane Mantarı, kestanenin dış kabuğunda yetişiyor. Türkiye’de ve dünyada  yeni keşfedilen bu mantar türüne, İzmir’in Ödemiş ilçesine bağlı Bozdağ beldesindeki kestane ormanında rastlandı. Dünyada ilk defa görülen bir mantar olduğu kaydedilen mantara kestane bitkisinin dış kabuğunda yetiştiği için keşfeden Türk bilim adamları heyeti tarafından ‘Marasmius Castaneophilus‘ ismi verilmiş.

Muğla Üniversitesi (MÜ) Mantar Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mustafa Işıloğlu, yeni mantarın bilimsel değerinin büyük olduğunu söyledi. Prof. Işıloğlu, MÜ Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halil Solak ve Yrd. Doç. Dr. Hakan Allı ile birlikte keşfettikleri türün çalışmalarını tamamladıklarını ve uluslararası bir dergide yayımlandığını belirtti.

TÜBİTAK tarafından desteklenen araştırma projesi kapsamında Ödemiş’te yapılan arazi çalışmaları neticesinde mantarı, kestane meyvesinin dış kabuğu üzerinde keşfettiklerini anlatan Prof. Işıloğlu, “İngiltere’deki bazı bilimadamlarıyla beraber mantarın üzerinde yaptığımız bir yıllık laboratuvar çalışmaları neticesinde, bunun yeni bir tür olduğuna karar verdik. Kestane meyvesi üzerinde yetiştiği için ismini ‘Marasmius Castaneophilus’ koyduk. Çalışmalarımız, alanında oldukça önemli bir yere sahip olan uluslararası ‘Mycotaxo‘ dergisinde yayımlandı.” dedi.
Mustafa Işıloğlu, buldukları mantarın sonbaharda yetiştiğini, yenmeyen bir cins olduğunu ve ticari değeri bulunmadığını belirterek, bilimsel değerininse çok büyük olduğunu vurguladı.


Shiitake için Tohumluk Misel Üretimi

Misel üretiminde ilk önce anaç mantarların seçimine dikkat ediyoruz. İki hedef için seçilecek olan mantarlar taze, farklı tipik özelliklerini gösteren, hastalıksız, yarası olmayan, şapkasını açmamış olmalıdır. Bu şekilde seçilen mantarın sapı bir miktar kesildikten sonra steril kağıt, cam ya da alüminyum folyonun üzerine konularak 24°C’de etüvde inkübasyona bırakılır ve 2-3 gün sonra lamellerden dökülen sporların bulunduğu kağıt, olası virüs hastalıklarını önlemek amacıyla petri kabının içinde yine etüvde 70°C de bir saat tutularak aşılamaya hazır hale getirilir. Saf kültürün hazırlanmasında ikinci aşama besin ortamlarının hazırlanması ve sporların aşılanmasıdır. Shiitake sporlarının çimlenmesi ve misellerin gelişmesinde saf kültür besin ortamı olarak birçok ortam kullanılabilmesine karşın burada misellerin gelişmesi için son derece uygun bir besi yeri olan sadece PDA ortamının hazırlığından bahsedilmiştir
Buna göre; 300 gr soyulmuş ve dilimlenmiş patates 1.5 lt su içinde bir kapta kaynatılarak haşlanır ve süzülür. Ardından 20 gr dextroz ile 20 gr agar ilave edilip süzüntü 1 lt’ye tamamlanıp pH’sı 6.0-7.0’ye ayarlandıktan sonra tekrar ısıtılarak kaynama noktasında, petri kaplarına doldurularak otoklavda 121°Cde 25-30 dakika sterilize edilir. Sterilizasyon sonrası kaplar steril aşılama kabinine alınarak burada ortamlara soğuduktan sonra ok uçlu bir iğneyle spor aşılaması gerçekleştirilir. Aşılamada kullanılacak 2. bir yol ise doku kültürü yöntemidir. Bu amaçla steril kabine alınan mantar elle koparılarak ikiye ayrılır ve iç dokudan alınan 0.5 xl.O cm ebadındaki bir parça yine petri kaplarındaki ortamlara aşılanır. Aşılama sonrası kültürler 24 °C deki iklim dolabında inkübasyona tabi tutulur ve yaklaşık 2-3 gün sonra sporlarda çimlenme başlar, 7 ile 9 cm çapındaki petrilerde gelişme 20-25 günde tamamlanmaktadır ve süre sonunda besin ortamının üzeri pamuk gibi Shiitake nin miselleriyle kaplanır.

Tohumluk Miselin Hazırlanması Yukarıda açıklanan şekilde hazırlanan miseller doğrudan üretimde kullanılamaz. Bunun en önemli nedeni ağar maddesinin çok pahalı oluşunun yanında, agarlı ortamın yetiştirme ortamlarına ekimi sırasında enfeksiyon riskinin daha yüksek oluşudur. Shiitake mantarının tohumluk misellerinin hazırlanmasında sardırma materyali olarak daha çok dal parçaları, talaş ile buğday, çavdar, darı gibi hububatların danelerinden yararlanılmaktadır. Tanegoma adı verilen ve meşe, kavak gibi ağaçların dallarından 1-1.5 cm çapında, 1.5-2.0 cm uzunluğunda çubuk şeklinde kesilen dal parçalarıyla talaş ortamı kültür kütüklerinin, hububat danelerinden hazırlanan miselleri ise sentetik ortamların aşılanmasında kullanılmaktadır. Dal parçalarının sterilizasyondan 1 gün önce suda bırakılması nem düzeylerinin artması bakımından varalı olacaktır. Kültür kütüklerinde talaş miseli tercih etmenin nedeni, hububat danelerine sardırılmış miselle yapılan aşılama sonrası karınca ve böcek gibi zararlıların hububatı yemesi ve aşılamanın etkinliğinin ortadan kalkmasından ileri gelmektedir. ‘ Talaş miseli hazırlamada pratik olarak 4/5 meşe talaşı+ 1/5 buğday kepeği kullanılabilir. Kuru kuruya iyice karıştırılan maddenin pH durumuna göre gerekli kireç ilavesi yapıldıktan sonra nem oranı % 60-65’e çıkarılmalıdır. Karışım; talaşın suyunu 1-2 saat emmesini sağladıktan sonra kullanılmalıdır. Dane miselin hazırlanmasında ise, işletmenin ihtiyacına göre değişmekle beraber burada 10 kg’lık bir miktar esas alınmıştır. Buna göre bir kaynatma kazanında 15 lt su kaynadıktan sonra 10 kg buğday haşlanır. Buğdayın haşlanma miktarı az olmamalı, ancak aşırı kaynatılmayla da buğdaylar patlatılmamalıdır. En iyi kaynatma süresi buğdayın yemeklik patates haşlanmasında olduğu gibi kabuklarının soyulmayıp ancak iç kıvamının yenecek hale geldiği zaman kadardır. Bu şekilde haşlanan buğday bir elekte süzülür ve içerisine kireçle çamurlaşmayı önlemek için 1-2 kg alçı ilave edilir.

Yukarıda açıklanan şekilde hazırlanan her üç materyal de 1-1.5 lt’lik cam şişe veya kavanozlara ya da polipropilen torbalara 2/3 oranında doldurulup ağızları pamukla mühürlendikten sonra otoklavda 1.5-2 saat sterilize edilir. Sterilizasyon sonrası şişeler steril aşılama kabinine getirilir. Burada UV ışığı altında 1 gün bekletildikten sonra daha önce hazırlanmış saf kültürlerden alınan yaklaşık 1-1.5 cm’lik misel gelişmiş agar parçaları şişelerin ağzı hafifçe açılarak ortamlara aşılanır. Her bir şişeye iki kültür aşılama, misellerin kısa sürede sarması bakımından daha iyidir. Aşılanması tamamlanan şişeler 24°Cdeki iklim dolabı veya odasında inkübasyona tabi tutulur ve şişe büyüklüğü ile kullanılan ortamın miktarına bağlı olarak 20-30 gün içerisinde miseller tamamen gelişecektir. Bu şekilde hazırlanan ortamlar ” ana kültür ” (tane misel için) adını almakta, yetiştirme ortamlarının direkt aşılanmasında kullanılabilmesine rağmen içinde bulunan agar nedeniyle pahalıya satılmakta, aslında ana kültürler yeni tohumların üretilmesinde yer almaktadır. Bir ana kültür şişesinden 50-60 yeni şişe aşılanabilmekte, bu aşılanan şişeler de yine ana kültür gibi değerlendirilerek, aşılandığında 2500-3000 adet yeni tohumluk misel şişesi hazırlanabilmektedir. Ancak, sürekli alt kültür yapma misellerde dejenerasyon olması sebebiyle de tercih edilmemeli, 3-4 alt kültürden sonra yeni saf kültürlerle çalışılmalıdır. Shiitake tohumluk miselleri hemen kullanılmayacaksa +4°C’de buzdolabı koşullarında saklanmalıdır. Saklama süresi 3-4 aydır ve bu sürenin sonunda hububat danelerinde yumuşamaya paralel olarak misellerde yaşlanma görülecek ve tohumlar elden çıkacaktır. Sırasıyla talaş misel ile odun parçalarındaki misellerin saklanma süresi biraz daha uzundur. Saf kültürlerde +4°C’de muhafaza edilmelidir. Cam tüplerde hazırlanan ortamların petri kaplarında hazırlanan ortamlara oranla dayanımları daha uzun olup, petri kaplarının etrafı plastik filmle çevrilse bile içinde bulunan besi yerlerinin zamanla kuruması nedeniyle bu saf kültürlerden de zamanla alt kültür yapmak faydalı olacaktır.

26 Temmuz 2016 Salı

Genç Çiftçi Sonuçları Açıklandı

Genç Çiftçi Projelerinin Desteklenmesi Programına 450 milyon lira bütçe ayrılarak üç yıl boyunca sürdürülecek projeye yoğun bir katılım olmuştu. Bugüne kadar başvuru yapan 378 bin genç çiftçi sonuçların açıklanmasını heyecanla bekliyordu. Ağırlıklı olarak hayvancılık alanında başvuru yapılmıştı. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Genç Çiftçi Projelerinin Desteklenmesi Programı 13 Nisan'da başlayan başvuruların sonuçları açıklanma tarihi belli oldu. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre; Genç Çiftçi Kazananların İlan Tarihi 27 Haziran - 1 Temmuz tarihleri arasında duyurulacak. Kazanan Genç Çiftçilerle sözleşme 11 Temmuz - 15 Temmuz tarihleri arasında imzalanacak. Kazanan genç çiftçilerin isimlerini gencciftci.tarim.gov.tr adresinde kontrol edebilecekler.

22 Haziran 2016 Çarşamba

İstiridye Mantarı Nereye Pazarlanır?

Mantar yetiştiren adaylarının en çok merak ettiği konulardan biri  nerelere pazarlanacağıdır? Gün geçtikçe daha çok ilgi gören “İstiridye Mantarı veya yetiştiriciliği yapılan diğer türler” çeşitli sektörlerde alıcı muhakkak bulunmaktadır.
Bunlardan bazıları;
– Semt pazarları
– Marketler
– Restaurantlar
– Oteller
– Fast Food zincirleri
– Pizza üretimi
– Donmuş gıda sektörü
– Catering şirketleri
– Manavlar
– Sebze halleri

Yukarıda belirtilen tüm sektörlere ürün satış bedeli 6-15 tl/kg arasında değişkenlik göstermektedir. Bu sektör dallarından birinde veya birkaçında kendinize alıcı bulduğunuz zaman, belirtilen günlerde kendilerine düzenli olarak taze mantar temin etmeniz gerekmektedir. Ürün kalitesi bu aşamada çok önem taşır. Sağlıklı ve temiz mantar ürettiğiniz zaman bu sektör dallarından büyük bir kısmıyla çalışma imkanı yakalarsınız. Sonuçta işini iyi yapan insanların alıcı bulması zor değildir.


16 Haziran 2016 Perşembe

MANTARIN FAYDALARI

Mantar Nedir:
Bizim mantar olarak topladıklarımız mantarın meyveleridir. Mantar esas olarak yer altında yada kütük veya benzerlerinin içinde yaşayan ince iplikciklerden oluşur (miselyum). Miselyum çoğu kez bir yıldan uzun ömürlüdür. Ancak meyvelerinin çoğu birkaç gün/hafta ömürlü olurlar.

Yararları Nelerdir: 
Tüm dünya üzerinde binlerce çeşidi bulunan mantar besin değeri yüksek bir gıdadır. Özellikle protein ve demir bakımından oldukça zengin bir besin olan mantarda, A, B, P, D ve K vitaminleri ile kalsiyum, potasyum ve fosfor da bulunmaktadır. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Bedensel ve zihinsel gelişimi destekler. Mantar bol protein içerir fakat yağ oranı çok düşüktür. Bu sebeple diyet menülerinde sıklıkla kullanılır.


DOĞA VE MANTAR

Doğanın, 7 bin yıllık tarihi ve zengin yemek çeşitleriyle keşfedilmeyi bekleyen bir vaha Mantar dünyası. Özellikle İstiridye mantarı çiftlik konseptli tesislerde doğayla iç içe zaman geçirip, yetiştiricilik yapıp, lezzetli mantarlar dünyasına giriş yapabilirsiniz.

Doğa çok cömert, hepimize ve daha nicelerine yetecek kadar mantar var bu dünyada. Büyük şehir yorgunlarından kurtulmak hemde para kazanmak "Cennet gibi bir rüya değil mi?" diye soruyorsunuz değil mi? sorunun yanıtı hep olumlu, bizim işimizde yüzler gerçek anlamda gülüyor. En mutlu gülümseme yetiştirdiğiniz istiridye mantarlarınızı peşin paraya satığınızda sizin yüzünüze yerleşen gülümseme... Sizi anlıyorum bende, sizin geçtiğimiz yollardan geçtim, yıllarca birçok iş yaptım, ama yetmedi hep bir yanım eksik kaldı ve hayatımı değiştirdim. Yanlış anlaşılmasın hâlâ çalışıyorum, hem de çok. Denizli'de bulunan 2100 metrekare alan üzerine kurulu bir tesisi kurdum ve yönetiyorum. Türkiye'de çok sayıda tesis var. Bu tesisler genellikle çiftlik konsepti ile çalışıyor, küçük tesisler. Okul olma konseptli tesisimizde mantar yetiştiriciliği konusunda ders almanız mümkün.


TUVALET KAĞIDI RULOSUNDA İSTİRİDYE MANTARI YETİŞTİRMEK

Okul projesi olarak evde kolaylıkla yapabilirsiniz;
- Tuvalet kağıdını, rulo halde, bir tabağa yerleştiriyorsunuz,
- Üzerine kaynamış su döküyorsunuz. Suyu iyice emmesini sağlıyorsunuz.
- Rulo soğuduğunda, içindeki karton kısmı çıkartıyorsunuz, mantar tohumlarını bu boşluğa dolduruyorsunuz. (Hazır olarak satılan İstiridye mantarı  mantar tohumu kullanılabilir.)
- Soğuyan ve kültürü konan ruloyu kurumayıp nemli kalsın diye, strech filme sarıyorsunuz.
- 25 santigrat derecede karanlık bir yere bırakıyorsunuz.
- İki hafta bekletiyorsunuz. Üzerindeki tutkalımsı görünümlü kısımların oluşup oluşmadığını kontrol ediyorsunuz. Eğer oluşmuşsa buzdolabına koyup, 8-15 santigrat derecede 48 saat tutarak mantarların çıkması için şok etkisi yaratıyorsunuz. Daha sonra, 8-15 ‘C de yaklaşık olarak 3 hafta içerisinde istiridye mantarı meyvesini gözlemleyebilirsiniz. Bu sırada kurumaması için klorsuz su ile tuvalet kağıdı rulosunun nemli kalmasını sağlıyorsunuz.

Dikkat edilmesi gereken noktalar; İstiridye mantarı meyvesini verdikten sonra, yaprak kısmının uç kısımları tam olarak dışa doğru kıvrılmadan toplanmalıdır.  Dış tarafa döndüğünde mantar sporları havaya doğru yayılacağından kişilerde alerjik reaksiyonlara neden olabilir.  Bu durumlarda yüz maskesi kullanılması gerekebilir.


3 Şubat 2016 Çarşamba

Mantarhane Kurulumu

MANTARHANE KURULUMUNDA NEDEN HUZUR MANTAR












1. Öncelikle biz kendi tohumumuzu üretebiliyoruz. Türkiye’de başka hiç bir firma kendi miselini üretmiyor.
2. Kompostumuz Pamuk kompostudur, pamuk kompostu yüksek verimli ve kalitelidir. Hastalıklara karşı dirençlidir. Çıkan İstiridye mantarı daha lezzetlidir.
3. Her 100 metre kare yalıtımlı istiridye mantar üretim çadırına 20 ton pamuk kompostu koyabiliyorsunuz.
4. Bizim Çadırlarımızın ön ve arka duvarında da yalıtım malzemesi kullanılıyor. Bizler kesinlikle yalıtım malzemesi olarak ambalaj malzemesi kullanmıyoruz. Yalıtım malzemesi olarak 5 cm Taş Yünü veya 5 cm Cam yünü kullanıyoruz.
5. Kurduğumuz istiridye mantar üretim çadırlarımızın içine ranza sistemi kuruyoruz. Diğer firmalar gibi askı sistemi gibi profesyonel olmayan uygulamalar kullanmıyoruz. İlk kurulum daha maliyetli olmasına rağmen tercihimiz bu yönde. Askı sitemini tercih etmiyoruz sebebi ise ranza sisteminde içeriye 20 ton Kompost konulabilirken; askı sisteminde sadece 12 ton yerleştirilebiliyor.
BİZİ DİNLEMEDEN ASLA KURULUM YAPMAYIN YAPTIRMAYIN.

DETAYLI BİLGİ İÇİN: http://huzurmantar.com/urunler/mantarhane-kurulumu  LİNKİNE TIKLAYINIZ.

19 Ekim 2014 Pazar

Organik Tarım Konferansı

Görmesini bilene, en büyük ‘Kazanç’ organik tarımsal üretimde
Dünya Şehr-i İstanbul, organik tarım ile ilgili dünya çapında bir organizasyon için evsahibi seçildi. Ekolojik tarım konusunda dünyanın en güçlü kuruluşu olan IFOAM (Uluslararası Organik Tarım Hareketleri Federasyonu), 18. Genel Kurul ve de 18. Kongresi’ni 13-15 Ekim 2014 tarihlerinde Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği’nin öncülüğünde İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenleyecek. Kongre öncesi, 10-12 Ekim tarihleri arası ön konferanslar düzenlenecek. Konferanslarda organik tarım kriterleri masaya yatırılacak ve yeniden tartışılacak.
Dünya'da iklim değişikliklerinden dolayı doğal afetler, kuraklık, seller, biyo çeşitliliğin azalması gibi tehlikeler hızla günümüzün gerçekleri olmakta. Bu süratle değişimin gerisinde kaldığı düşünülen organik tarımsal üretim standartları, ön konferanslarda tartışılacak, bir manifesto hazırlanarak kongreye ibraz edilecek. Gıdayla alakalı önemli 50 kuruluş, yaklaşık on başlıkta pazarladan üretime kadar ilaçsız ve Hormonsuz gıdaya ulaşma konusunda STK'ların yapabileceği  girişimler üzerine bir çalışma hazırlayarak, hükümetlere sunacaklar.
Binden fazla delegenin katılımıyla kongre boyunca düzenlenecek tüm faaliyetlerin doğaya verdiği zararı en asgariye indirgemek ve düzenlenecek diğer kongrelere örnek olmak amacıyla, sunulacak tüm yemekler ve meyve suları, ülkemizde üretilen organik ürünlerden seçilecek. Kongrenin karbon ayak izi de sıfırlanacak. Bu hesaplama Uluslararası uçuşları, konaklanacak gün sayısını, kongreye bağlı yapılacak turları, basılı materyalleri ve kongre merkezinin kullanımı da hesaplanarak, kongrenin karbon ayak izi çıkarılacak. Bu bağlamda karbonu sıfırlamak üzere, anlaşmalı kompost üretim şirketlerinden biriyle çalışılarak, çıkan karbonun atmosferden geri çekilmesine katkıda bulunulacak. Kompost, normal şartlarda çöpe giden ve iklim değişikliğine yol açan en önemli organik atıkları gübreye dönüştürerek atmosfere metan gazı salınımını engelliyor.
Dünya var olan toplam tarım alanlarının 37 milyon hektardan fazlasında artık organik tarım yapılmakta. 162 ülke üzerinde organik tarım yapan 1,8 milyon çiftçi mevcut. Türkiye’de ise halen bu rakam 61 bin çiftçi olarak 461 bin 395 hektar alanda 1,62 milyon tonluk organik tarım yapmakta.
Bu durumda, Türkiye nüfusunun tamamını organik gıdayla beslemek mümkün olabilir mi? Bu soruya cevap verirken, önemli bir araştırmanın bulgularından faydalanmak gerekiyor, Bilgi Üniversitesi’nden Yonca Demir ve  Bulut Aslan, uzun süredir bu konu üzerinde çalışıyorlar. Vardıkları sonuç ise şöyle: Evet, kesinlikle bu mümkün. Değerlendirdikleri matematiksel formülden alınan sonuca göre, her bireye 2300 kalori, 94 gr. protein, 58 gr. yağ ve 371 gr. karbonhidratlık bitkisel bir liste verilecek şekilde tüm Türkiye nüfusunu organik tarım ürünleriyle beslemek mümkün olmakta. Formülde, Türkiye’deki ekilebilir alanların sadece yarısını kullanmak yeterli olmuş, meralar ise hayvansal üretim için hesaplanmış. Tespitleri ise şöyle: “İnsan beslenmesinde hayvansal ürünler ile birlikte kişi başı 2300 kalorilik bir mönü aşırı besleyici, aslında daha düşük kalorili bir mönü de yeterli olacaktır, bu durumda daha fazla artan alana sebeb olacak, bunların bir kısmı Hayvansal yemlik üretimine ayrılacak bir kısmı ise  ihracata yönelik üretim yapılacak.
Araştırmalarında, toplam 108 farklı ürüne eşdeğerde bakliyat, sebze, tahıl, meyve, yeşillik ve zeytin olmak üzere altı ürün hesaplanmış. Bölgesel nüfus, ekilebilir alan ve bitkisel üretim istatistikleri kullanılarak verim bilgisine elde edilmiş. Formülün sonuçları, hangi bölgede hangi üründen ne kadar ekilmesi gerektiğini, kendine yetmeyen bir bölge mevcut ise, diğer üretim fazlası olan bölgelerden ne kadar ürün sevk edileceği de belirtiliyor. Türkiye’nin tamamen organik tarıma geçmesi durumunda ihracata ayrılmış olan 12,7 milyon hektar alandan da birim fiyatı çok daha yüksek organik gıda üretilebilecek. Sonuç da tamamen organik tarım yapan bir Türkiye, hem vatandaşını daha sağlıklı bir şekilde besleyebilecek hem de daha değerli ihraç ürünleri üretecek.
Bu araştırmada kültürel ortamda yetiştirilebilen birçok mantar çok önemli yer tutmaktadır. Zira mantarları organik Üretmek çok daha kolay ve zahmetsiz olmaktadır. Sadece gıda olarak tüketimine endekslenmeden ilaç, gıda takviyesi olarak da bir çok mantar kullanılmaktadır. Bu durum her ne kadar ülkemizde pek kabul görmesede diğer birçok ülkede kullanılmaya başlandı. Istiridye mantarı kültürel ortamda yetiştirme şartları bilinen ender lezzetli mantarlardan bir tanesidir. Bu mantar türü günümüzde birçok üretici tarafından yetiştirilmeye başlanmış olmakla birlikte gün geçtikçe yaygınlık kazanmaktadır. 
Gelecek organik tarımsal ürünlerin Üretiminde. 

Hobby Mantar Üretim Kiti

Mantar Avcısı olmak

Turşu, güveç, ızgara ve közde olarak tüketebileceğiniz, hatta böreklerde de yer alan mantarları kendiniz yetiştirmeyi denediniz mi? Özellikle bu ayların yıldızlarından biri olan mantarı keşfe çıkıyoruz. Dağlarda ve çayırlarda, ormanlarda ve çamlık alanların dibinde yetişen, özel bir lezzete sahip Mantarların tadına düzenlediğimiz amatörler için Hobby üretim kitleri sayesinde, doğayla baş başa ve yepyeni keşiflerin keyfiyle toplayarak yeni bir deneyim yaşayabilirsiniz.


Trüf Mantarı

Yer mantarları yani Trüf; toplanması ve tüketimi çok eski tarihlere dayanan funguslardır. M.Ö. 1600'lere ait yazılı kaynaklar, bunları mantar olarak değil, fakat topraktan gelen bilinmeyen uzuvlar olarak tarif etmektedir. Theophrastus (M. Ö. 372 - 287) yer mantarını, sonbahar yağmurlarında oluşan köksüz bitkiler olarak tanımlamıştır. Bunun yanında bazı araştırıcılar yer mantarını, granüler yapılardan oluşan bir bitki olduğunu ileri sürerek, uzun yıllar bu fikri savunmuşlardır. 

Genel değerlendirmelere göre, alışılmışın dışında kendine özgü bir organizmaya sahip olan ve fakir çevre şartlarından izole edilebilen yer mantarlarının yapısı ekolojik çalışmalara göre değerlendirildiğinde, en önemli rolün iklim şartları olduğu belirlenmiştir. Ancak, bu konuda halâ bir çok hususun açıklığa kavuşturulamamış olması dikkati çekmektedir. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı (F.A.O) ile Orman Genel Müdürlüğü liderliğinde yürütülen çalışmalara göre, 
Isparta Karaman ve Konya'da Terfezia boudieri, 
Bilecik ve Seben / Bolu da Tuber nitidum, 
Mudurnu / Bolu ve Antalya'da Tuber aestivum, 
Çameli / Denizli'de Tuber borchii'nin varlığı tespit edilmiştir. Bu sebeple, üreticilere yönelik Trüf yetiştiriciliği için gerekli genel bilgileri sizlere veriyorum. 

Sınıflandırması
Yer mantarları, askomisetik mantarlardır yani sporları, askus içerisinde bulunmaktadır. Tuberaceae familyasına dahil olup Tuber cinsini oluşturmaktadırlar. 


Araştırıcılara göre, Mikoriza'nın morfoloji ve ornamentasyonu kadar
Muhtelif yer mantarı türlerine uygun ekolojik şartların da gözönüne alınması gerekli görülmektedir. Trüf cinsine dahil 30 türden fazla "hypogeous" mantar mevcutmuş, çoğunluğu birbirlerine yakın
bir alan içinde bulunmaktadırlar. Burada daha ziyade Tuber melanosporum olarak adlandırılan siyah peridium'lu ve birbirine yaklaşmayan damarlı gleba'ya sahip yer mantarları üzerinde daha fazla duracağım. 

İtalya'da çeşitli ekolojik şartlar altında hasat edilen ve henüz kültüre alınamamış sporlu, düz ve beyaz bir yer mantarı olan Tuber magnatum yaygın olmamakla birlikte ondan daha büyük öneme sahiptir. 

Avrupa Pazarının Aranan Mantar Türü İçin Türkiye’de Trüf Ormanları Kurulabilir

Orman ve Su İşleri Bakanlığı, dünya gıda ve kozmetik pazarlarında 2 bin avroya kadar alıcı bulan trüf mantarının ülke ekonomisine kazandırılması için Trüf Ormanı Eylem Planı bile hazırladı.

Toprak altında yetiştiği için ülkemizde pek fazla tanınmayan trüf mantarını ülke ekonomisine kazandırmak için Orman Genel Müdürlüğü’nün Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi ile beraber yürüttüğü çalışmalar sonucunda, 2014 ile 2018 yılları arasında uygulanacak Trüf Ormanı Eylem Planı hazırlandı.


Gen Maksatlı Bahçelerden Tohum Elde Edilecek

Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, tabii trüf mantarı alanlarının tespit edilerek “Doğal Trüf mantar Ormanı”na dönüştürüleceğini, uygun  olan orman içi alanlarda da “Suni Trüf mantarı Ormanları” tesis etme çalışmalarına başlandı.

Bu konuda 16 ilde uygulanacak eylem planı doğrultusunda 238 hektar alanda yapay trüf mantarı ormanı oluşturulmaya çalışılacağını açıklayacan Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Trüf mantarı Eylem planı çerçevesinde  ülkemizde 17 gen maksatlı Trüf yetiştirme bahçesi oluşturulacak. Bu gen maksatlı oluşturulacak bahçelerden elde edilen Trüf mantarı tohumları ile bu mantar çeşidinin daha yaygın hale getirilmesi sağlanacak. Ayrıca 2 milyon 416 bin lira yatırım sermayesine sahip eylem planı çerçevesinde, 3 bin 480 kişiye trüf mantarı yetiştiriciliği konusunda eğitimler verileceğinin müjdesini de verdi. 

Eylem planının hayata geçirilmesi ile birlikte Ülkemizde tabii olarak yetişen trüf türlerinin tespit edilerek coğrafik dağılımı ve haritalamasının yapılacağını da belirten  Prof. Dr. Eroğlu,  “Halkımıza Trüf mantarı toplayıcılığı kursu verilerek trüf mantarlarının rastgele toplanmasının önüne geçilerek bu biyolojik zenginliği korumaya çalışacağız” dedi.

Kırsal Kesimlere İstihdam İmkanı

Trüf mantarı eylem Planı’nın hayata geçirilmesi ile Odun Dışı Orman Ürünü olarak tabii trüf türlerinin toplanmasıyla beraber trüf pazarının oluşması, teşviki ve özel ağaçlandırmanın arttırılması ile kırsal kesimde yaşayan vatandaşlarımıza yeni istihdam sağlanabilecek ve yeni gelir kapıları oluşturulabilecek. 

Ülkemizin önemli biyolojik zenginliğinden biri olan trüf mantarı türlerinin toplanması sırasında yapılacak hatalar azaltılarak tabiatın dengesinin ve biyolojik çeşitliliğin korunması sağlanacak.

Trüf İhtiyacı İç Kaynaklardan Sağlanacak

Trüf Mantarcı eylem planıyla Türkiye’de doğal olarak yetişen trüf mantarlarının tanıtılarak, ülkemiz mutfak kültürüne girmesi sağlanacak. Yurt dışından ithal edilen bu mantar çeşidinin Türkiye'den temin edilmesi ile ülke ekonomisine fayda sağlanacak. Ayrıca bu eylem planıyla ekoturizme de katkı sağlana bilir. 

Bazı Türleri 2 Bin Avroya Alıcı Buluyor

Ülkemizin doğal yer altı hazinelerinden olan trüf mantarı,  kokusu ve benzersiz aromasından dolayı çok eski zamanlardan beri mutfak kültürlerinde ayrıcalıklı bir yere sahip ve önemli bir yer tutuyor.  Parfümeri sanayinde çok büyük bir öneme sahiptir. Dünyada tabii orman alanlarından toplanan trüf mantar miktarı her geçen gün azalmasına rağmen taleb her geçen gün artmasından dolayı trüf mantar fiyatları da oldukça yüksek. 


Toprak altında yetişen ve ülkemizde neredeyse hiç tanınmayan, Avrupa ve Amerika gibi zengin ülkelerde ve bütün dünyada gıdadan kozmetiğe kadar geniş bir ürün yelpazesinde kullanılan trüf mantarının kilogramı, Avrupa’da 2 bin Avroya kadar alıcı buluyor.

10 Mayıs 2014 Cumartesi

Fikir

Şu internetin her yerinde Facebook'ta ve bilimum her yerde mantar hariç herşey konuşulur olmuş, farkında mısınız? Artık konuları belirleyelim ve insanlar mantar yetiştiriciliği hakkında bilgi paylaşımınıda bulunsunlar diye, bu konuda çalışmaya başladık. Nacizhane fikrim böyle. Inşallah arkadaşlardan kabul görür.


Erhan adında taze bir Mantarcı'nın hikâyesi


Erhan adında taze bir Mantarcının hikayesi. 
Veterinerlik okuyan ben ve mantarcılık.
Nerden çıktı bu Mantarcılık?
Dediler ki sen ne anlarsın mantardan?
Yaklaşık 1 sene önce Abi'm Ankara'da  istiridye mantarı yetiştirilen bir yer var ve adamlar yerlerini mülküyle birlikte satıyorlar demişti. 
50.000 TL'lik yerden yılda 9 ay olmak üzere aylık 1500-2000 TL arası gelir getiriyormuş. O günden sonra internetten araştırmaya başladım. Ney bu, nasıl bir şey, biz yapsak nasıl olur, maliyet ney, ne gerekli falan filan bir ton soru ile beraber, hayırlısı dedik başladık. İstiridye mantarı yetiştiriciliği nasıl olur? Sektörde internet çok önemli bir platform haline de gelmiş. Mantar işine başlamak isteyenler ilk önce internetten telefon numarası buluyor, telefonla
Görüşüyor, sonra yüz yüze görüşme ile işe başlıyorlar. Firmaların hemen hemen hepsi tok satıcı rolüne bürünmüş. Arayanların aklındaki sorulara cevap vermek yerine, seni bir kalıba sokup biz böyle yapıyoruz işine gelirse diyorlar. Hatta bir telefon görüşmem aynen şöyle oldu:
- İyi günler .... Mantar buyrun
- Ben istiridye mantarı yetiştirmek istiyorum. Bana yardımcı olur musunuz?
- Tabi ki İstanbul’a geleceksiniz 500 TL eğitim için para vereceksiniz. Ondan sonra yerinizi istediğimiz gibi biz ayarlayacağız. Sonra çıkan ürünü 5 TL'den biz sizden alacağız fakat İstanbul’a göndermeniz gerekli. En geç 8 saat içinde elimizde olması lazım
- O nasıl olacak peki?
- Sizin ayarlamanız gerekli. Buradan anladığım aslında işin ameleliğini siz yapacaksınız, aylık üç beş kuruş kazanırsınız işte, tüm risk sizde ve parayı onlar kazanacak. 
Peki, buradaki risk nedir?
Mantar sonuçta bir canlı hastalık kapabilir ya da ölebilir. Bu firmalar ne kadar sizin yanınızda olacaklar?
Başka bir firmayla da konuştuk:" Tamam, bizle sözleşme yapacaksınız fakat size Kompostu Aksaray’dan göndereceğiz size." Dediler. 
- Bir sorun var ki şöyle Kompost'a sorun çıksa bizden almadınız ki derse bize de peki demekten başka çare kalmaz. Yok, dava açılsa bile hiç bir şey elde edemediğiniz gibi bir ton sıkıntı yaşarsınız.

Önceden abim her şeyi ayarlamış, birde benim konuşmamı istedi ve bana Kompost satanların listesini verdi. Ve en son bu numarayı ara dedi. Aslında bizim kompost alacağımız kişi bu dedi ve 
Abdullah Konak'ın numarasını verdi. Bende aynen şöyle dedim abicim bu da diğerleri gibi atıp tutarsa söver kapatırım. Hepsini aradım. Adamlara para vereceğiz paramızla rezil oluyoruz.
Abdullah Konak ile yaptığımız konuşma aynen şöyle:
Ben - Alo iyi günler. 
Abdullah konak - Kardeşim biraz sonra arasam seni olur mu, şuan müsait değilim iyi günler dedi ve tak diye kapattı. Kalakaldım. 

Bu adam kırık ya. Bu adam da bizden dedim. Her türlü anlaşılır bu adamla diye düşündüm. Doğru da karar vermişim. Allah ondan razı olsun. 
Beni sonra aradı. Telefonla konuştuk. Konya'ya geleyim dedi. Ve geldi, yere baktı, genel eksiklikleri söyledi, böyle olması lazım, şunlar olması gerekli diye yön verdi. Hiç kimse, bir hiç uğruna yanınıza çıkıp gelmez. Sonuçta, ekmek parası. Demeye çalıştığım şey bu işi telefonla konuşabilir, insanlara ulaşabilir ama işi gidip yerinde görmek gerek.
Onunla oturup konuştuktan sonra hiç bir belge olmadan kompost parasını nakit olarak eline verdim. Her şeyi tamamla pazar günü sabah 
9 gibi ürünler senin depo da olacak dedi. Akşam otobüse bindi Denizli'ye geri gitti. Her gün arayıp depo'yu tamamladın mı, temizliği yaptın mı, her şey tamam mı sordu durdu. Cumartesi günü akşam şoför’ün numarasını verdi. Adamı karşıla kompostu depo'ya indir dedi. Sarımı tamamlanmış Kompost satın almıştım. 
Gelen kompostlardan 1 hafta içinde ürün almaya başladım. 1 ayda toplam da bana 9 bine mal olan üründen 12 bin tl para kazandım net karım. 

Hemen ikinci ürünü için konuştuk. Benim 5 adet odam var. Aldığım ikinci üründe bir hastalık meydana geldi. Abi ürünlerde bir sorun var dedim ve ertesi
Gün gece 11'de Konya'da yanıma uğrayıp sorunun ne olduğunu anlamak için çıkıp geldi, sorunu çözdük. İkinci ürünlerin kötü olmasından dolayı hiç bir şey demeden bedelsiz olarak bir parti daha ürün gönderdi. Her gün arayıp ürünlerin fotoğrafını, sıcaklığını, nem oranını sorup tamam şuan sıkıntı yok ya da şöyle yap, biraz hava aldır, fanı çalıştır falan filan diye yönlendirdi. Uzun lafın kısası böyle bir yazı Abdullah Konak’ı anlatmaya yetmez. Böyle bir adam görmedim. Şu ana kadar bir gün olsun telefon ya da mesajlarıma cevap vermemezlik yapmadı. Aldığı paranın tam karşılığını hak etmeye çalışan biri. 

Erhan Yazıcı 
Konya